Toplum olarak yaşamsal korkularımız’dan da korkar olduk !
Bu duygu ve düşünce , insanı çöküşe götürmekten başka bir işe yaramaz .
Zengin ve yoksulun ortak bir paydada buluştuğu tek şey daha fazla nasıl kazanabilirim kaygısı ! Mantıksal olarak yoksulun alım gücü yada yaşam standartlarını düşündüğümüzde yoksula bir pay biçilir ancak servetine servet katmaya çalışanlara nasıl bir beyin jimnastiği gerekiyor anlamış değilim .
Toplumun kırgınlığı , sosyalite’nin eksi’lere düştüğü çamurdan bir yaşam döngüsü ! Bu çamur bu çirkef güneşi gördükçe kuruyacak ve çatlayacak’tır … Tarihteki sosyal sınıf ayrımcılığını okuduğumuzda belki bir çoğumuz tebessüm ederek hayıflanır ancak şimdiki durum hiç de farklı değil .
Sadece insan gücünün yerine makineleşme hakim oldu . Makineleşmenin , insan olgusu üzerindeki en büyük etkisi istihdamın giderek kaybolması , insanoğlunu zalimlere ve sistemlere mecbur bırakmıştır .
Bu tür standartlara alabileceğimiz en büyük önlem aile planlaması idi onu da akla hayale getirmedik bir türlü ! Dengesizce çoğalmanın , çoğalanların duyduğu ihtiyaç temini ve sonuç yoksulluk …
Durmadan doğurduğumuz çocuklarımız üzerinden asırlardır mağdur edebiyatı , mazlum görüntüsünü vermekten başka bir çare aramadık . Çocuğuna en güzel şeyler alamayan ebeveynlerin hüzünleri , üreyerek tavan yaptı ne yazık ki ! Bu duygunun bir de çocukların içinde büyüdüğü hayat kalitesi vardır onları hiç konuşturmayalım bence çünkü hemen ağlarlar !
Anlattığım bu duygu ve düşünceler ikinci üçüncü sınıf ülkelerde mevcuttur . Tabi ki etkileyici faktörler vardır . Okumak gibi araştırmak gibi anlamak gibi … Kontrolsüz doğumun kalitesiz yaşamı getirdiğini , arz ve talebin bağlantısını nasıl kuracağımızı bile çoktan unuttuk .
Bilinçsizce kendi çocuklarımızın düşmanı olduk ! Çocuklar bizim yüzümüzden tacize ve tecavüze maruz kaldı ! İş bulamadılar , madde bağımlılığına sürüklendiler ! Hırsız oldular , katil oldular , yaşamak için öldürmeyi mubah kıldılar ! Çünkü bir yada iki çocuğun eğitimi , yedi – sekiz çocuğun masrafını karşılamak kadar değildi ve acı ki doğurup doğurup salıverdik sokağa ! On beş yirmi yıl sonra bu çocukların analizini ettik .
Kimine çakal kimine berduş , kimine soysuz dedik ! Aslında kimdi bunlar …
