Şanlıurfa’da yaşayan 82 yaşındaki Mustafa Ozan, çocuk yaşlarda başladığı kalaycılık mesleğini sürdürüyor. Küçük yaşlarda babası tarafından bir kalay ustasına çırak olarak verildiği günden bu yana mesleğini sürdüren Ozan, ilerleyen yaşına ve işlerinin azalmasına rağmen mesleğini devam ettiriyor. Tarihi Kapalı Çarşı içerisinde bulunan Bakırcılar Çarşısı’ndaki tek kalaycı olan Ozan, 15 metrekarelik dükkânında 75 yıldır, kapları ocakta sıcaklıkla birlikte yaklaşık 90 derecelik ateşin altında ateşi körükleyerek kalaylıyor. Zor ve zahmetli bir meslek olduğunu belirten Ozan, zorlu bir iş olduğundan dolayı çırak artık yetişmediğini dile getirdi.
OZAN, “KALAYCILIK ZORLU VE ZAHMETLİ BİR İŞTİR”
Kalaycılık mesleği sıcaklığın etkisiyle zor bir iş olduğunu dile getiren kalaycı Mustafa Ozan, “Kalaycılık mesleği çok iyi bir meslektir. Eski zamanlarda bu meslek daha da iyiydi. Eskiden her şey bakırla yapılırdı. Bugün İstanbul, Bursa ve İzmir’de lokantalar bakıra dönüyor. Çünkü bakırda olan sıhhat hiçbir şeyde yok. Yemekler bu bakır tabaklarda daha sağlıklıdır. İnsanlar bakır tabakları kullansın, bir sene sonra getirsinler kalaylasınlar tekrar eskisi gibi olur. Naylon kaplar böyle değil. Kalayda rahatlık var. Eskiden babalar tutardı evlatlarının elinden götürürdü ustaya teslim ederdi. Baba ustaya derdi, ‘eti senin kemiği benim.’ Ustaların disiplini altında büyüdük. Kahve yok, sigara yok, yaramaz adamla gezme yok ve gece evden çıkma yoktu. Biz bu terbiyede yetiştik.
75 YILDIR MESLEĞİNİ İCRA EDİYOR
Gelişen teknoloji ile birlikte geçmiş zamanlarda var olan birçok meslek teknolojiye yenik düştü. Yavaş yavaş hem meslek erbapları hem de mesleklerin yok olmasıyla birlikte artık pek rağbet görülmeyen kalaycılıkta unutulmaya yüz tutuyor. Tarihi Bakırcılar Çarşısında kendine ait küçük bir dükkanda yıllardır teknolojiye direnip mesleğini yaşatmaya çalışan Kalay Ustası Mustafa Ozan, “75 senedir bu mesleğin içindeyim, yaşımda 82. Kalaycılıkta para az olduğu için kimse evladını işe koymuyor. Bu meslek çetin ve zahmetli bir meslektir. Şimdiki insanlar kolaya kaçıyor. İnsanlar gelip bu sıcaklığın altında, bu yorucu meslekte çalışmaz. Eskiden biz, ayakkabısız gelip çalışırdık. Bizde merak vardı. Babamızın disiplini vardı. Şimdikilerde korku yok, insanlar birbirlerini saymıyor. Gençlerde terbiye diye bir şey alamıyorlar. Biz artık bu mesleğe alışmışız. Biz sıcaklık ve ateşin sıcaklığıyla birlikte 90 derecelik sıcaklıkta çalışıyoruz. Biz Ramazan ayında da çalışıyoruz. Allah insanları yaratmış, kalpleri biliyor. Şimdi 5 yaşındaki çocuk bile sigara içiyor, ellerinde telefon. Bunlardan ne keramet beklersin. İşimiz felaket olur. Allah sağlık versin. Allah bizlere huzur versin. Millete huzur yok. Zenginde de fakirde de huzur yok. Allah bizlere huzur versin” ifadelerini kullandı.
BİHA
