Urfa’da Taş Tepeler Lansmanı büyüledi

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Turizmi Geliştirme Ajansı (TGA) Taş Tepeler’i büyüleyici bir lansman töreniyle tanıttı.

Urfa'da Taş Tepeler Lansmanı büyüledi

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Turizmi Geliştirme Ajansı (TGA) Şanlıurfa’da bulunan Neolitik döneme ait 12 Tepe “Taş Tepeler” lansmanıyla tanıtıldı. Taş Tepeler adı altında görücüye çıkan tepelerin tanıtıldığı lansman töreni büyüledi. Lansmana Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vali Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul ve Prof. Dr. Mehmet Celal Özdoğan’ın yanı sıra çok sayıda bürokrat katıldı. Sunuculuğunu Pelin Çift’in yaptığı programa ulusal ve uluslararası basın yoğun ilgi gösterdi.

Lansman töreni Karahantepe’nin tanıtımını içeren bir animasyon gösterisiyle başladı. Piyano dinlentisi eşliğinde izletilen animasyon izleyenleri etkiledi.

“ÇOK ULUSLU EKİP AYNI BÖLGEDE EŞ ZAMANLI ÇALIŞACAK”

Programın açılış konuşmasını Karahantepe’yi gün yüzüne çıkaran ekibin başkanı Prof. Dr. Necmi Karul yaptı. 12 bin yıl önce insanların yerleşik hayata geçtiğini ve avcı toplayıcılığı bırakarak üreticiliğe başladıklarını aktaran Karul, “Burada kalabalıklar halinde bir arada yaşamaktan, işbirliğinden ve organize bir yaşamdan yani şuan mevcut olan toplum düzeninin Neolitik dönemdeki halinden bahsediyoruz. Tarım toplumları Mezopotamya ve Nil gibi ovalarda ortaya çıktı. İlk evcilleştirme ve tarımsal üretim bu topraklarda gerçekleşti. Yerleşik yaşamın nedeni tarım ve hayvancılık değildir bu bunun bir sonucudur. Bunu araştırmalarımızla değiştirdik. 12 noktada kazı yapılması planlanıyor. 7’sinde çoktan başladık. Çok uluslu bir ekip aynı bölgede eş zamanlı olarak çalışacak” ifadelerini kullandı.

“DÜNYA NEOLOTİK KONGRESİ 2023’DE URFA’DA”

Prof. Dr. Mehmet Celal Özdoğan ise öğrencilik hayatında katıldığı ilk kazının Urfa’da olduğunu söyledi. Mesleğe Urfa’da başladığını aktaran Özdoğan, “Neolitik dönem uygarlığın kırılma noktasıdır. Dünyanın ezberi ilk defa 1978 yılında nevali çoride kırıldı. Ezber orada bozuldu. Göbeklitepe bir daha bozdu. Bu kadar ezber bozan bilginin hazmı zaman alacaktır. Neolotik dönem dediğimiz yerleşik yaşama geçiş sadece bu bölgede başlamıyor. Dünyanın farklı yerlerinde de başlıyor. Ancak Göbekli tepedeki sonuçlar bütün bunların üzerine çıkıyor.Bunları anlatmamız gerekiyor. Bu yüzden 2023 yılında Urfa’da Dünya Neolotik Dönem Kongresi yapmaya karar verdik. Bu gerçekten Urfa’ya bilim dünyasının borcudur. Urfa’ya teşekkür etmek istiyorum. Sadece bürokrasiye değil bölgedeki halka da ediyorum” diye konuştu.

“URFA MISIR PRAMİTLERİYLE YARIŞACAK”

Taş Tepelerin ve Göbeklitepe’nin Urfa için çok büyük önem arz ettiğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ise tarih kitapları 7 bin yıl önceyi gösterirken Urfa’nın insanları 12 bin yıl önceye götürdüğünü dile getirdi. Gelen ziyaretçilerin Urfa’da farklı bir ruh bulduğunu anlatan Beyazgül, “Biz iddia ediyoruz ki Gastronominin de merkezi Urfa’dır. Müziğin merkezi de Urfa’dır. Çok önemli kültürümüz var. Bunları tarihle birleştirmemi gerekiyor. Artık Urfa Mısır Pramitleriyle yarışacak hale gelecek. Mısır Pramitleri dünyada farklı bir yapı ancak Urfa oradan daha farklıdır” dedi.

“URFA TARİHİNİ GELECEĞE HAZIRLAMALIYIZ”

Vali Abdullah Erin’de Urfa’nın büyük bir açık hava müzesi olduğunu belirterek, Urfa’nın Türkiye’nin ve Dünya’nın sayılı şehirlerinden olduğunu ifade etti. Bakan Ersoy’un vizyonu ve öncülüğünde Urfa’daki tarihi hazinelerin tekrardan keşfedildiğini söyleyen Erin, “Taş Tepelerin fikir babaları da kendileri zaten. Şanlıurfa sayısız medeniyete ev sahipliği yaptı. Göbeklitepe tarihin sıfır noktasıdır ve Urfa’dadır. Sahip olduğumuz tarihsel ve kültürel varlıkları gün yüzüne çıkarmaya ve geleceğe hazırlamamız gerekiyor” diye konuştu.

“SAYI 12 AMA 20’NİN ÜZERİNE ÇIKARMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Bakan Nuri Ersoy’da sözlerine 2018’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Göbeklitepe’nin tüm tarihi bilgileri güncellediğini ifade ederek, “Biz ona “Tarihin Sıfır Noktası” dedik. Şimdi o noktayı daha derine ve muhtemeldir ki çok daha geriye çekeceğiz. Çünkü Göbeklitepe tek ve yalnız değildir. Projemiz kapsamında gerçekleştirilecek 12 kazı çalışması ile Şanlıurfa’nın sözcülüğünde, Anadolu’nun insanlık tarihine yaptığı katkının bilinmeyen hikâyelerine tercüman olacağız.Bu proje çerçevesinde, iki bölgede sürdürülen yüzey araştırmalarıyla yeni yerleşim yerleri tespit edildi. Halen Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe ve Yeni Mahalle Höyüğü olmak üzere 7 alanda arkeolojik kazı çalışmaları sürdürülüyor. Tabi bu sayı 12 ama bu sayıyı 20’nin üzerine çıkaracağız” dedi.

“BUGÜNE KADAR YAPILAN EN BÜYÜK VE KAPSAMLI PROJE”

Projenin 2021 ve 2024 yıllarını kapsayan ilk etabı dahilinde Ayanlar, Yoğunburç, Harbetsuvan, Kurt Tepesi ve Taşlıtepe yerleşimlerinde de kazıların başlayacağını paylaşan Ersoy, “İstanbul Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Ankara Bilim Üniversitesi arasında doğrudan iş birliği protokolleri imzalandı. Ayrıca 5 ayrı ülkeden 8 ayrı üniversite ile 4 uluslararası akademi, enstitü ve müzeyi de Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi’ne dahil ettik. Japonya, Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa ile geniş bir uluslararası yelpaze oluşturduk. Bu geniş çaplı iş birliğine bakarak, Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi’nin bugüne kadar ülkemizde yapılmış en büyük ve kapsamlı arkeoloji projesi olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik bu süreç sadece araştırma ve kazı çalışmalarından ibaret olmayacak” diye ekledi.

“PROJENİN BÜTÇESİ 127 MİLYON LİRA”

Projeyle Uluslararası Dünya Neolitik Kongresi gibi bilimsel toplantı ve etkinlikler düzenleyeceklerini söyleyen Ersoy, “Ziyaretçi karşılama ve tanıtım merkezleri, sergi ve çevre düzenleme projeleri, ulaşım ve altyapı düzenlemeleri gibi bir dizi uygulamayı da hayata geçireceğiz. Bütün bunlar için cari ve personel giderleri hariç 127 milyon lira tutarında bir kamu yatırımı öngörülmektedir. Bu rakam da projenin değeri ve önemi noktasında ciddi bir fikir vermektedir diye düşünüyorum. Ayrıca proje sürecinin ve çıktılarının güncel olarak paylaşılacağı bir web sitesi tasarlandı. Dünya bu toprakların rakipsiz kültürel değerlerine vakıf olacak ve tarihin akışını değiştiren dönüm noktalarına bizlerle birlikte şahitlik edecektir” diye konuştu.

Lansman programı katılımcıların çektirdiği aile fotoğrafı ile son buldu.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu