Maçoğlu’dan, Akçakale Belediye Başkanı Yalçınkaya’ya cevap: “Proje halka anlatıldığı takdirde Halk sana inanırsa, güvenirse bu iş olur” dedi.
Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya’nın nohut açıklamasına, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’dan cevap…
Tunceli Modeli Burada Olmaz. Ben Versem Geri Alamam
Akçakale Belediye Başkanı Mehmet Yalçınkaya, geçtiğimiz günlerde “Nohut ekimi” açıklamasında bulunmuştu. Yalçınkaya, Urfalıları “Aleviler hukuku biliyor. Urfa’da versem alamam.” şeklinde açıklama yaparak şu ifadelere yer vermişti;
“Gittim Tunceli Belediye Başkanı ile görüştüm. Adam 5 dönüm için nohutu vermiş, mazotu vermiş, nohut ekecek. Hasat zamanı geri getirecek. Bu model burada işlemez kardeşim. Alevi inancı çok sağlam bir inanç. Hakkı hukuku bilen bir inanç. Adam biliyor. Hasat zamanı ekilen nohut ve yapılan masrafı veriyor. Elde edilen kar ile yardımını yapıyor. Şimdi ben versem ne mazotu alabilirim ne nohutu alabilirim. Tunceli modeli burada olmaz. Biz kendimize göre model bulmalıyız. Ben versem geri alamam.”
Halka Anlatır Onları İkna Ederseniz Bu İş Olur
Yalçınkaya’nın bu açıklamasına Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’dan cevap geldi. Maçoğlu yaptığı açıklamada; “Proje halka anlatıldığı takdirde Halk sana inanırsa, güvenirse bu iş olur” diyerek şu ifadelere yer verdi;
“Sayın başkan ile birkaç sene önce görüştük. Bölgede görüş alışverişi yaptığımız başkanlar da oldu. Hem biz hem onlar fikir belirttik. Kendisi bölge ile ilgili bilgiler verdi. Biz kendi üretim alanlarımızı oluşturduk. Bu tohum yüzlerce aileye yarar oldu. Bu hiç zor değil. Sayın başkan Alevi inancı diyor ama biz öyle bakmıyoruz. Yerel yönetim halk ile birlikte karar aldığı andan itibaren herkesi bu işin parçası yapabilir. Nasıl çalışma yaptığınızı halka anlatırsanız onları ikna edebilirsiniz. Niçin yaptığınız önemli. Üreticilere mazot, gübre verilmesi lazım. Su ücretsiz olmalı. Bu ülke tarım ülkesi. Sadece Çukurova, Harran, Iğdır’da bile Türkiye dışında birkaç ülkenin bile ihtiyacını karşılayabiliriz. Ukrayna ve Rusya savaşında bile buğday kaygısı düşünmemiz ayıp”
