Kimi Habillik peşinde, kimi oynuyor Kâbil’i,
Kimi bu günü yaşıyor, kimi özlüyor Babil’i,
Ebreheler çoğaldılar,yürekler yer ile yeksan,
Kulun Allah’tan talebi, gönder diyor Ebabil’i.
Allah diyen de vuruyor, demeyenler de vuruyor,
Her şey öyle karışık ki, meçhul kim nerde duruyor,
Kâbil Habil’e karıştı, kurtlar koyun postlarında,
Vurulanlar vuranlara kimdensin diye soruyor.
Bilmişlere soruyorum, kim kime neden vuruyor,
Ayaklar karma karışık, kimler nereye yürüyor,
Beyaz griye dönüşmüş, kara olan yine kara,
Amel açık, niyet gizli, kimler ne hayal kuruyor.
Peygamber’in emaneti, Kuran ile Sünnet idi,
Emanete sarılanlar, felahı bulurlar dedi,
Kimi nefsin isteğini, kutsal metin gibi gördü,
Kurtarıcı rollerinde, nice Mehdiler türedi.
Peygamberden utanmayıp Allah’tan korkmayanlar var,
Utanmasa Peygamberim diyecektir bu aymazlar,
Şöyle bir kulak kabarttım vahiy bekler birileri,
Hiç bir belge içermeyen kendinden menkul rüyalar.
Hiç bilenle bilmeyenler, bir olur mu dedi Allah,
Şu bilenler sanıyor ki, her hata onlara mubah,
Bilenin cezası büyük, olacaktır bilmeyenden,
Günümüzde bilenlerde, görülmekte büyük günah.
Kıyametin alameti, böyle tezahür ediyor,
Denizler gölün peşinde, meçhule doğru gidiyor,
Elimi açtım Allah’a, dedim her şey sana ayan,
Dilsiz şeytan olanlardan, insanlık bedel ödüyor……İNSANİ
