Yazamadım

Diyorlar ki; "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." Ben de olmasın artık diyorum. Söz konusu vatan değil insan olsun artık.

Yazamadım

Olacaksa yaşam olsun, yaşatmak olsun, doğa olsun, barış olsun.
Yaşamların bu kadar kolay söndüğü, söndürüldüğü, insanların cezalarla, tehditlerle yasaklarla sustuğu, susturulduğu dünyalarda nedir vatan?
Kimin vatanıdır ya da?
Sözlerine vatan diyerek başlayanların vatandan ne anladıklarını iyi biliyoruz.
Şair yıllar önce;
” …Vatan çiftliklerinizse…”
Diye boşuna dememişti.

Bu gün daha da iyi görüyoruz ne anladıklarını.
Karanlıklar, yokluklar, kanlar, felaketler içinde nefes alamıyoruz.
Ne var ki birileri hala kim Türk, kim Müslüman, kim Türküm dedi, kim demedi derdinde.
Kendi adıma onlara diyorum ki:
“ Size ne? Ne isem oyum. Dayatmalarınıza, inkârlarınıza inat önce insanım.
Asla sizden değilim. Olmayacağım da. Söz konusu insan, doğa, yaşam, yaşatmak olmayan hiçbir şeyin anlamı da yoktur, değeri de.
Dün 17 Ağustos’tu.

Herkes gibi benim içinde korkunç depremin yıl dönümüdür.
Tam olarak da öyledir 17 Ağustos 1999.
Acılar tekrarlandı, anmalar yapıldı.
Duyarlı insanlar söylenecek ne varsa söylediler.
Yazılacak ne varsa yazıldı.

Bu yüzden kendi adıma bir şey yazmadım.
Daha doğrusu yazmak istemedim.
Tekrar olmasın diye değil.
Felaketlerin içinde ne yazabilirdim?
Her günümüz daha büyük felaket daha büyük acı.
Yazamadım.
Yaşamdan, yaşatmaktan, özgürlüklerden yana zelal yüreklere tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu