Özellikle son iki yıldır tüm gündemlerin, konuların, sorunların, zulümlerin, baskıların, hepsinin birkaç kelime etrafında topaç gibi döndürüldüğünü biliyoruz.
Film gibi yaşamlar mı, figüran olarak oynatıldığımız filmler mi çevriliyor bilemiyorum.
Aşıdır, maskedir, yasaktır, testtir, varyanttır, mutasyondur.
Sıradan olaylardan yaşamsal konulara kadar dönüp dönüp bu birkaç kavrama toslatılıyoruz.
Ne düşündüğüm, bakışım, tavrım belli olsa da söz konusu olan benim görüşüm, düşüncem ya da fesatlık yaptığım değil.
Son geldiğimiz duvarın adı OMİCRON.
Dostlarımdan birinin uyarısı üzerine herkesin kolayca ulaşabileceği bilgiye küçük bir araştırmayla ben de ulaştım.
Neden OMİCRON?
Gerçekten bunlar var mı, insanları uyutuyor ya da korkutuyorlar mı, kafalarına göre.
Çocukken konusuna bakmadan film izlerdik.
Zira önemli olan sinema denilen o büyülü salona girebilmekti.
Hayal meyal hatırlıyorum 1963 yılında izlediğim OMİCRON VARYANTI adlı bilim-kurgu komedi filmini.
Aynı isimli ve aşağı yukarı konusu aynı olan 2013 yılı yapımı OMİCRON VARYANTI filmini ise izlemedim.
2021 yılının son günlerindeyiz.
Tüm dünyaya yeni bir OMİCRON VARYANTI filmini mi izletiyorlar yoksa önce senaryosunu yazıp sonrada bizlerin üzerinde filmini mi çeviriyorlar.
Komplo mu, benim fesatlığım mı, tesadüf mü, bilinmezlik mi?
Ancak her neyse tüm değerlerimizi, yaşam enerjimizi, moral, motivasyonumuzu bitirmeyi başardılar.
Birileri de muazzam servetlere ulaştı tabii.
Tüm zelal yüreklere tüm dillerden SELAM OLSUN.
