Şanlıurfa Barosu’ndan Sert Tepki

Şanlıurfa Barosu, kent genelinde meydana gelen olaylarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Urfa Barosundan Ankara ve Diyarbakır Barosuna Destek

Şanlıurfa Barosu, kent genelinde meydana gelen olaylarla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Barodan yapılan açıklamada geçtiğimiz günlerde Polis tarafından kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle mahkemeye başvuran Mehmet Toprak, adlı vatandaşa destek geldi.

Urfa Barosu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

”Mehmet Toprak adlı vatandaşımız 24.05.2020 tarihinde Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezi’mize yapmış olduğu başvurusunda; ‘21.05.2020 günü saat 14:50 sıralarında oğlum Ş.T. beni arayarak benim adıma kayıtlı olan aracıma muayeneden dolayı cezai işlem yapacağını söyledi, bende içişleri bakanlığının Kovid-19 hastalığı salgını nedeniyle muayenesi bitmiş araçların 3 ay ertelendiğini söylemek için oğlumun yanına gittim.

Ancak gittiğimde oğluma cezai işlem uygulanmıştı ve araç çekicinin üzerine konulmuştu, bende bunun üzerine polis memuruna yumuşak bir dille içişleri bakanlığının ilgili Kovid-19 yönetmelikteki araç muayene kısmının basında çıkan kısmının çıktısını gösterdim, polis memuru kullanmış olduğu resmi araçtan elimdeki kağıdı alarak camdan dışarı fırlattı bana hitaben ‘siktir git içişleri bakanlığın gelsin, aracın çekicinin üzerinde git pazarlık et aracını indir.’ Dedi.

Bunun üzerine karakola gidip şikayetçi oldum. Bu olaydan iki gün sonra yani 23.05.2020 tarihinde saat 16:30 sıralarında Eyyübiye Karakoluna ait telefon numarasından arandım. Benimle konuşan kişi kendisini polis memuru Ramazan olarak tanıttı. İfade sırasında bazı bilgilerin eksik olduğunu söyleyip ayrıca işyerinin tam adresi ve çalıştığım gazetenin adını sordu. Telefon kapandıktan bir süre sonra ailemle oturduğumuz evin tam karşısında devletin resmi sivil aracı olduğunu düşündüğüm beyaz renkli Ford Cornet içerisinde olay yerinde bize ceza kesen ancak şikayetçi olmadığım diğer polisin olduğunu ve elinde cep telefonu olduğunu gördüm.

Evimizin önünde aracımızı yıkarken, araçla hareket etti, bizim fotoğraflarımızı izinsiz çekerek ve evimizin önünden iki kez geçiş yaparak bizleri taciz etmeye ve korkutmaya çalışmıştır. Edindiğim bilgiye göre karakolda Ramazan adında bir polis memurunun olmadığıdır. Ailecek tedirginlik yaşıyoruz. Aynı gün ve saatte 155’i arayarak araç plakasını ve durumu belirttim.’demiş olup; belirtilen bu iddialar ciddi boyuttadır.

Ayrıca yerel haber ajanslarında yer alan 23.05.2020 tarihinde 22:15 sularında sokağa çıkma yasağı ihlali iddiasıyla ilimiz Haliliye ilçesi Veysel Karani Mahallesi 24 metre yol üzerinde polis ve vatandaşların karıştığı kavga görüntüleri görülmüştür. Üniformalı polis memurlarının bir sivil polis memurunu vatandaş sanıp saldırması müdahalenin ne kadar kontrolsuz olduğu gösterir.

Olayın ayrıntılarına haiz olmamakla birlikte görüntülerde bir çocuğun işkence yasağına aykırı bir şekilde arkadan kelepçelendiği açıkça görülmektedir. Savaşta dahi işkence suç sayılıp yasaklanmış iken bayram öncesinde ne olursa olsun yaptırımı idari para cezası olan bir fiilden veya kabahatten dolayı vatandaşın maruz kaldığı muamele hiçbir şekilde kabul edilemez.

Vatandaşa ve üstlerine hakaret etme (iddia), hukuksuz ve keyfi davranma, keyfi cezai yaptırım uygulama, karakolun telefonunu kendi kişisel menfaatleri doğrultusunda kullanmak, vatandaşın evinin önünde taciz edecek şekilde araçla beklemek, evinin önünden araçla taciz edecek şekilde gidip gelmek, vatandaşın, çocuğunun, evinin ve arabasının fotoğraflarını çekmek ya da son olaydaki gibi bir çocuğa ters kelepçe takmak tabir yerinde ise mafyavari eylemlerdir ve aynı zamanda suçtur. Bununla birlikte polis memurlarına yakışmayan ve devlet itibarını zedeleyen hal ve hareketlerdir. Hukuk Devletinin olduğu yerde bunlar olamaz. ‘Hukuk Devletinin olmadığı yerde  de Polis Devleti vardır.’ Yurt genelinde vatandaşlara yönelik artan hukuksuzlukların yaşanmaması için yetkililerin bir an önce gerekli tedbirleri alması elzemdir. Görevi kişilerin güvenliğini ve kamu düzenini korumak olan polis memurlarının bunun aksine kişilerin güvenliğine ve kamu düzenine tehdit olması asla kabul edilemez.

 

Şanlıurfa Barosu olarak; insan haklarını ihlal eden bu tarz fütursuz davranışların hem karşısında hem de takipçisi olduğumuzu bir kez daha ifade ediyor, yetkili makamları yaşanan olay ile ilgili gerekli işlemleri etkili bir şekilde yapmasını ve polis memurlarının vatandaşa karşı daha hassas olmaları yönünde uyarılmaları çağrısını yineliyoruz.’’

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu