Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şanlıurfa şubesi yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Peygamberler şehri ve kutsal şehir gibi tanımlamalarla anılan ilimiz , geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe’den günümüze kadar çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır . Bu uygarlıklar arasında Asurlular , Medler , Persler , Makedonyalılar , Selevkoslar , Edessa krallıkları , Roma ve Bizans imparatorlukları ile Osmanlı imparatorluğu yer almaktadır . Tüm bu medeniyetler kendi dönemlerinin sanatsal , dini , kültürel ve mimari özelliklerini yansıtan çeşitli eserler bırakmışlardır .
Bu eserlerin bir kısmı günümüze ulaşmayı başarmış bir kısmı ise gerek tarihsel süreç içerisinde gerekse yakın zamanlarda çeşitli nedenlerden dolayı yok olmuştur . Günümüze ulaşan kültürel varlıkları korumak ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak ve turizme kazandırmak ise bizim sorumluluğumuzdadır .
Geçtiğimiz aylarda Mevlevihane olarak bilinen yerde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Müze Müdürlüğü denetiminde yapılan kazılarda Roma dönemine ait çeşitli taşların , duvar izlerinin , mezar kalıntılarının ve mozaik kalıntılarının çıktığı anlaşılmaktadır .
Mozaik kalıntıları sökülerek taşınmış , ancak kazı durdurulmuş ve alanda yapılacak olan projeden vazgeçilerek alanın tekrar toprak ile doldurulup kapatılması kararlaştırılmıştır . Alanın tekrar toprak ile doldurularak kapatılması yerine araştırma kazısına devam edilmeli ve eğer varsa yer altındaki kültürel miras açığa çıkarılmalıdır . Şimdi kazı yapılmayacak ise ne zaman yapılacaktır ? Ortaya çıkacak bulgular değerlendirilerek koruma ve turizme kazandırma projeleri geliştirilmelidir .
Antik dönemin önemli ve mozaikleri ile ünlü kentimizde Mevlevihane bölgesinde çıkan mozaikler araştırılmayacak ise başka ne araştırılacaktır ? Bu bakımdan alanda daha alt seviyelere inilerek ve genişletilerek araştırma kazısı yapılmasını , çıkacak kalıntıların değerlendirilmesine ve sergilenmesine yönelik turizme katkısı da düşünülerek projeler geliştirilmesini ve alanın kapatılmamasını öneriyoruz .
Yapılan bu kazının , alanın tamamına yönelik olarak devam ettirilmesinin , alanın tarihi katmanlarının ortaya çıkarılmasında önemli bir fırsat olduğunu göz ardı etmemeliyiz . Çünkü söz konusu alanın çok katmanlı olduğu , alanda eski bir hamamın bulunduğu bilinmektedir . Bu bakımdan alanda tarihe duyarlı davranmak ve çıkacak bulguları değerlendirmek daha doğru ve yerinde olacaktır .