İKİ KANDİLLİ DİYOJEN

İnsanlar en çok menfaatleri ile sınanırlar ve çoğunluğu kaybeder.

Köşe Yazarı

Hepimizin aidiyetleri var, kutsalları var, sahip oldukları var. Bunlarla bağımız, ekseriyet menfaatimizle ilgilidir. Para ilişkisidir, makam, mevki, itibar ilişkisidir bazen de. Hiç olmazsa hazsal bir çıkar yahut da.

Partimiz var, cemaatimiz var, derneğimiz, cemiyetimiz var. İşimiz, çalıştığımız isyerimiz var. İdollarımız, önderlerimiz, yoluna ram olduğumuz başkanlarımız var. Aşiret reisleri, tarikat şeyhleri olanlar da var.

Ama nihayetinde hepsiyle gizli veya aşikar bir çıkar bağı.

Allah’a bile cennet karşılığında inanıyoruz çoğumuz!

Partimiz bize itibar, iş, para sağlıyor. En azından sayesinde birer koli gıda, birer torba kömür gelmiyor mu?!

 

Partimizin genel başkanının peşinde ezikligimizi tatmin ediyoruz o diğerlerine hakaret ettikçe! Beynimizi iğfal etmiş yalan yanlış bir sürü herzeden dolayı kabarmış kalbimizle, pek muhterem genel başkanımız veya efsane bakanımız, parti sözümüz, açık oturumlardaki  çığırtkanımız bağırıp çağırdıkça orgazm seviyesinde tatmin oluyoruz!

 

Yahut çalıştığımız işimizde, isyerimizde acımasızca kapitalist rekabet düzeninde mücadele hatta savaş veriyoruz ki primimiz, maaşımız artsın! Kâr eden ar etmez zaten! Hileyi hurdayı görme canım!

 

Ya bizim cemaat, tarikat olmasaydı ezilmişliğimizin, cehaletimizin çukurunda sıfır olurduk sıfır! İyi ki onların mensubuyuz; bak en azından tarikat halkasında, cemaat sohbetinde kapı eşiğinde de olsa yer buluyoruz! Ara sıra parasal katkıları oluyor tabi, Allah rızası için canım!

 

Bizim ozanlar cemiyetinde nasıl da beni alkışlıyorlar la!

 

(Dernekler, sendikalar gerçek sivil dayanışma kurumları olsaydı keşke! )

 

Tek başına, bir şey üretemeyen, bir hususiyet sahibi olmayan avamdan biri olmak zor abi! Hani bir dolu kitap, iyi bir şiir, roman yazarak, bir gönül titreten şarkı besteleyerek, laboratuvarlarda, kütüphanelerde aylarca belki yıllarca dirsek çürütüp, göz köreltip insanlığa yararlı bir şey icat etmek zor mesele tabi!

 

Yahut siyasette çıkıp meydana kişiliğiyle, erdemiyle, niteliğiyle bir makama bağımsız olarak seçilmek de zor tabi.

 

Yani bu tip işler zahmetli işler, bizi aşar abi!

 

Riyakârlık ve sahtekârlık insanda görülen şeylerdir ki sıfatlandırmaya sözcükler kifayetsiz! O denli galizi yok!

 

Yani para çağın hükümranı!

 

Günümüz toplumunda yaşasaydı, iki kandille sokakları arşınlamak zorunda kalırdı Diyojen usta…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu