Eski çağlardan beri her toplumda dar gelirli, kazancı asgari tüketim harcamalarını karşılamakta yetersiz kalan, yaşlı, kimsesiz, bir kaza sonucu iş görebilme yeteneğini yitirmiş veya doğal afet, savaş gibi dış etkenler nedeniyle muhtaç duruma düşmüş kişiler hep var olagelmiştir. Yine her toplum ahlâkî, dinî ve hukukî etkenlerle bu kişileri asgari geçim imkânlarına kavuşturucu, adaleti ve toplumsal barışı sağlayıcı önlemler almayı ihmal etmemiştir. İnsan olmanın , toplum halinde yaşamanın ve toplumsal dayanışmanın bir gereği olarak, insanlık tarihinin akışı içerisinde dünden bugüne alınan bu tür önlemleri, bireysel – kollektif yardımlar, sosyal sigortalar ve devletce bakılma olarak adlandırmak mümkündür.Sosyal yardımlar, ülkelerin yoksullukla mücadelede sosyal politikalarını hayata geçirdikleri Toplum ve Sosyal Hizmet lerdir.
Bazen göremediğimiz duymadığımız hatta bilmediğimiz insanların ne kadar muhtaç insanlar var etrafımızda..Belirli yaştan sonra insanlarda toplumsal duyarlılığın geliştirilmesi neredeyse olanaksızdır. Bu nedenle çocuklarımızda ve gençlerimizde bu toplumsal sorumluluğu oluşturmak yardımlaşmayı ,dayanışmayı anlatmak için daha fazla çaba harcamalıyız. Ülkemizin zor günlerinde değeri daha iyi anlaşılan dayanışmayı ve yardımlaşmayı Ülkemizin geçmişten bu güne yaşamış olduğu felaketler sosyal dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Sosyal dayanışma sadece bireysel girişimlerle sağlanamaz.
Hemen hemen her gün bize müracaat var.Hiç tahmin etmediğimiz insanlar bunlar ..inanın çok fazla..Keşke bizde birikmiş maddi yada nakti gücümüz olsaydı.Herşeyii devletten beklemeyelim ,GELİN BU ZOR GÜNLERDE ETRAFIMIZDAKİ FAKİR VE MUHTAÇLARA EL UZATALIM..Bu dayanışmayı bu yardımlaşmayı bu günlerde gösterelim.Selam ve dua ile..
Mustafa Çiçekli
DÜNYA
SEYYİD ve ŞERİFLERİ TOPLULUĞU
BAŞKANI
