Araştırıyor, keşfediyor, uzayda dolaşıyor.
Benim ise hurafeler, fetvalar, yasaklar coğrafyasında, hep kanayan dilim, kanamaya devam ediyor.
Üzerinde durmayayım, görmezlikten geleyim diyorum.
Olmuyor.
Bıkkınlık verdiğimi bilmeme rağmen kendimi tutamıyorum.
Dilim kanamaya devam ediyor.
Cezaevinde Kürdçe klamlar eşliğinde halay çeken mahkûmlara ceza veriliyor.
Bitlis ilimizin bir camisinde bir ayetin meali Türkçe, Almanca, İngilizce, Kürdçe yazılarak insanların bilgisine sunuluyor.
Kendi adıma anlamlı, doğru bulduğum uygulama fazla sürmüyor.
Tabeladan mealin Kürdçesi Diyanetin fetvasıyla kaldırılıyor.
Bilim, insan hakları, eşitlik nerede coğrafyamın durduğu yer nerede.
Kürdçeden tanrı mı rahatsız oluyor, elçisi mi, halifeleri mi, kulları mı?
Aydınlar mı, demokratlar, ilericiler, inançlılar, inançsızlar mı?
Yanıtını şair versin, şiir versin.
EZ MAM Bİ TENE—-YALNIZ KALDIM
Tu çuyi, roj ji çu—- Sen gittin, gün de gitti.
Dil bu tari, şev bu tari—- Gönül karardı, gece karardı.
Hevi xilasbun—- Umut bitti.
Siterk winda bun—- Yıldızlar kayboldu.
Ez mam bi tene—- Ben yalnız kaldım.
Ezman m abi tene—- Gökyüzü yalnız kaldı.
Hest dikelin- Duygular yanar
Brusk dikelîn—- Şimşekler yanar.
Ewr digirin, çav digirin—- Bulut ağlar, göz ağlar.
Ez mam bi tene —- Ben yalnız kaldım.
Ezman ma bi tene.—- Gökyüzü yalnız kaldı.
MEHMET GÜZEL.
Dillerin, bilinçlerin, kimliklerin özgür olduğu bir dünya dileğiyle zelal yüreklere tüm dillerden SELAM OLSUN.
