Çizgiler

İnce, kalın, eğri, düz, kesik, renkli çizgiler...

Çizgiler

İnce, kalın, eğri, düz, kesik, renkli çizgiler…
Her kesimin, zevkine, keyfine, etiketine göre değişen çizgileri var. Tabulara, putlara hapsolmuş, dar alanda paslaşmaktan başka bir şey bilmeyenlerin, kendi deyimleriyle kırmızı çizgileri hariç.
Küçük dağları ben yarattım edasıyla hemen başlıyorlar zıplamaya.
Gerine, övüne özgürlüklerden, eşitlikten, haklardan yana olduklarını söylerken hemen arkasından da:
– Ancak, KIRMIZI çizgilerim var. Tartışmam, tartıştırmam.

Dinime, ecdadıma, bayrağıma, milletime, vatanıma, liderime, şuyuma, buyuma laf ettirmem.
Geriye ne kaldı diye sormanın anlamı kalmıyor.
Baskıların, sansürün, yasakların adı kısa yoldan kırmızı çizgiler oluyor.
Oysa yaşam tecrübelerimizden biliyoruz.
Rezaletleri, yolsuzlukları, hukuksuzlukları hatta vahşetleri kapatmanın en kolay, en ucuz yolu, kırmızı çizgimiz dedikleri sığınaklarıdır.

Her zaman geçerli olan, prim yapan da bayrak, vatan, millet, ecdat, din, kitap, Allah ve benzerleridir.
İşkence mi var? Yanıt hazır.
Vatanım, milletim için.
Yolsuzluk, yağma, talan mı söz konusu?
Bayrağım, kitabım, dinim için…

Ekonomi, İnsan Hakları, bilim, hukuk önemi yok…
Bu yüzden inatla, ısrarla sormak gerekiyor bunlara.
Bu kadar katliam, darbe, yıkım, talan BEYAZ çizgileriniz mi?
Yolsuzluk, hırsızlık, yoksulluk SARI çizgileriniz mi?
Tüm renklerden sorsak yine yetmez gerçi.

Özellikle de son yıllarda olduğu gibi her şey ortalığa saçılmışken.
Riyasız, Yalansız, onurlu, özgür yaşamlardan yana zelal yüreklere tek değil tüm dillerden SELAM OLSUN.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu