Cihat Şaman yazdı: Yapay Zeka ve Derin Öğrenme ile Mobil Uygulamalar Nasıl Dönüşüyor?
Yapay zeka ve derin öğrenme, son yıllarda teknoloji dünyasının en popüler ve en heyecan verici konularından ikisi. Peki nedir bu yapay zeka ve derin öğrenme? Nasıl çalışır? Mobil uygulamalarda nasıl kullanılır? Avantajları ve dezavantajları nelerdir? Bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız, bu yazıyı okumaya devam edin.
Yapay zeka, görevleri yerine getirmek için insan zekasını taklit eden ve topladıkları bilgilere göre yinelemeli olarak kendilerini iyileştirebilen sistemler veya makineler anlamına gelir. Yapay zeka, dar zeka ve yapay genel zeka olarak ikiye ayrılmaktadır. Yapay genel zeka biyolojik olarak insan sinir sisteminden esinlenerek matematiksel olarak tasarlanan görsel algılama, konuşma ve ses tanıma, hareket, muhasebe ve muhakeme yeteneğine sahip, kendi kendine öğrenme işlemlerini sürdürebilen yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür. Yapay dar zeka ise belirli bir problemin çözümü için geliştirilen ve veriden öğrenen dar kapsamlı yapay zeka sistemleridir.
Derin öğrenme ise, yapay sinir ağları (artificial neural networks – ANN) adı verilen bir model ailesine odaklanan makine öğreniminin (ve dolayısıyla yapay zekanın) bir alt bölümüdür. Derin öğrenmenin “deep (derin)” kısmı teknik bir terimdir ve “sinir ağları”nın “ağ” kısmındaki katmanların veya bölümlerin sayısını ifade eder. Derin öğrenme, çok katmanlı yapay sinir ağlarında verileri işleyerek çalışır. Derin öğrenme yaklaşımları genellikle büyük miktarda eğitim verisinden yararlanabildiğinden, teknolojideki “büyük veri” eğiliminin ortaya çıkmasıyla yükselişe geçmiştir.
Mobil uygulamalar yapay zeka ve derin öğrenme konularını kullanarak çeşitli işlevler gerçekleştirebilir. Örneğin, fotoğraf düzenleme uygulamaları derin öğrenme ile yüz tanıma, filtreleme, renklendirme gibi işlemler yapabilir. Sesli asistan uygulamaları derin öğrenme ile ses tanıma, doğal dil işleme, ses sentezi gibi işlemler yapabilir. Oyun uygulamaları derin öğrenme ile pekiştirmeli öğrenme, bilgisayarlı görü, hareket tanıma gibi işlemler yapabilir.
Yapay zeka ve derin öğrenmenin mobil uygulamalarda kullanılmasının birçok avantajı vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Kullanıcı deneyimini artırır. Yapay zeka ve derin öğrenme sayesinde mobil uygulamalar kullanıcıların tercihlerini, davranışlarını, alışkanlıklarını analiz eder ve onlara kişiselleştirilmiş hizmetler sunar. Böylece kullanıcılar daha memnun ve sadık olur.
- Performansı iyileştirir. Yapay zeka ve derin öğrenme sayesinde mobil uygulamalar daha hızlı, daha akıllı, daha verimli ve daha güvenli çalışır. Böylece kullanıcılar daha az sorun ve daha fazla fayda yaşar.
- Yenilikçiliği teşvik eder. Yapay zeka ve derin öğrenme sayesinde mobil uygulamalar daha yaratıcı, daha ileri, daha farklı ve daha rekabetçi olur. Böylece kullanıcılar daha fazla seçenek ve daha fazla değer elde eder.
Yapay zeka ve derin öğrenmenin mobil uygulamalarda kullanılmasının bazı dezavantajları da vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Maliyeti artırır. Yapay zeka ve derin öğrenme uygulamak için yüksek kaliteli veri, donanım, yazılım, uzmanlık gibi kaynaklara ihtiyaç vardır. Bu kaynaklar da maliyetli olabilir. Böylece mobil uygulama geliştiricileri ve kullanıcıları daha fazla yatırım yapmak zorunda kalabilir.
- Güvenliği tehlikeye atar. Yapay zeka ve derin öğrenme ile toplanan, işlenen ve paylaşılan verilerin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği risk altında olabilir. Bu veriler kötü amaçlı kişi veya kurumlar tarafından ele geçirilir, değiştirilir veya yok edilirse, ciddi zararlar meydana gelebilir.
- Etik sorunlar yaratır. Yapay zeka ve derin öğrenme ile karar veren, hareket eden, öğrenen mobil uygulamaların sorumluluğu, denetimi, hesap verebilirliği gibi konular etik açıdan tartışmalıdır. Bu uygulamalar insan haklarına, değerlerine, normlarına uygun davranır mı? Bu uygulamaların yaptıkları hataların veya zararların bedelini kim öder? Bu uygulamalar insanların yerini alır mı?
Yapay zeka ve derin öğrenme, mobil uygulamaların geleceği için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Ancak bu potansiyeli gerçekleştirmek için hem teknik hem de sosyal açıdan bazı zorluklar da vardır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için yapay zeka ve derin öğrenme alanında çalışan araştırmacılar, geliştiriciler, kullanıcılar, yöneticiler, eğitimciler, politikacılar gibi paydaşların işbirliği yapması gerekmektedir. Böylece yapay zeka ve derin öğrenme ile mobil uygulamalar hem insanlığın hem de teknolojinin gelişimine katkı sağlayabilir.
Yapay zeka ve derin öğrenme ile mobil uygulamaların geleceğini şekillendirmek bizim elimizde. Bu teknolojileri bilinçli, sorumlu ve etik bir şekilde kullanalım ve kullanımından faydalanalım.