“Düşünceler, duygular, deneyimler tıpkı bir misafir gibi gelip giderler, sen gelen her neyse kucaklarsın, yaşaman, hissetmen gerekeni deneyimlersin ve sonra her misafir gibi giderler.”
Bir önceki yazımda pandemi zamanında aldığım eğitimlerin bana ne kadar iyi geldiğinden bahsetmiştim. Aldığım ve halendevam ettiğim tüm bu eğitimlerin hepsi mindfulness temeli üzerinde kuruludur. Mindfulness hayatımızın her alanında, nefes alırken bile uygulayabileceğimiz bir yöntemdir. Dilimize direkt olarak özgün İngilizce haliyle girmiş olan bu kelimeyi şu ana kadar en yakın tanımlayan ifade “bilinçli farkındalık”tır. Fakat bu da kendi içinde çelişkili bir ifadedir, bilinçli olmadan nasıl farkında olabilirsin ki? Bu yüzden de internetteşöyle başlıklara rastlamak hiç de şaşırtıcı değildir: “Nasıl daha mindful bir hayat yaşayabiliriz?” “Mindfulness nasıl uygulanır?”, Peki nedir bu “mindfulness”?
1970’lerde JonKabatZinn tarafından yaratılan stres azaltma programının (MBSR) temelini oluşturan bir psikoloji konseptidir. Yukarıdaki resim mindfulness sembolüdür ve “Kasıtlı bir niyetle dikkati, açık, yargısız ve arkadaşça yönlendirmek” anlamına gelmektedir. Japonca’da sembol aynı zamanda hatırlamak anlamına da geliyor. Bir bahçe gibisin ve neyi sularsan bahçende o gelişiyor, diğerleri unutuluyor. Nefreti sularsan sevgiyi unutuyorsun… Tekrar hatırlamak senin elinde… Sembol aynı zamanda zihinden çıkıp bedene inmiş olan, kalpten yaşayan kişi anlamına da geliyor.
MİSAFİRHANE
İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,
Aniden farkına varmak bir şeyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karşılayıp eyle!
Evini vahşetle süpürüp,
Bütün mobilyalarını boşaltan
Bir kederler kalabalığı bile gelse.
Her geleni alnının akıyla misafir et.
Olur ki yeni bir zevk getirmek için
Boşalttılar evini.
Karanlık düşünce, utanç ve garez,
Hepsini gülerek karşıla kapıda
Ve buyur et içeri.
Minnettar ol her gelene
Kim gelirse gelsin.
Çünkü bunların her birisi
Öte taraftan bir kılavuz
Olarak gönderildi.
Mesnevi, Mevlânâ
Mindfulness kabul odaklı bir deneyimdir. Tam şu anda ve şimdi her ne oluyor ve nasıl hissediyorsan olduğu gibi kabul etmektir. Kişinin deneyimine uzaktan, yargısız, açık ve arkadaşça yaklaşabilmesidir. Böylece kişi duyguları, düşünceleri ve deneyimleriyle özdeşleşmez. Sadece gözlemler. Düşünceler, duygular, deneyimler tıpkı bir misafir gibi gelip giderler, sen gelen her neyse kucaklarsın, yaşaman, hissetmen gerekeni deneyimlersin ve sonra her misafir gibi giderler. Yeni gelenlere yer açarlar… Tıpkı yukarıda Mevlânâ’nın şiirinde anlattığı gibi…
Peki mindfulness nasıl hayata geçirilebilir?
Farkındalıklı bir yaşamda en önemli nokta anda kalabilmektedir. Zihin sürekli geçmiş ve gelecek arasında salınır durur. Oysaki farkındalığın saati sabittir, o da sadece şu andır. Şu ana odaklandığın zaman geçmişin pişmanlıkları, kızgınlıkları, travmaları ile geleceğin endişeleri ve beklentilerinden özgürleşirsin. Farkındalığını kaybettiğin zaman endişelenmene gerek de yoktur çünkü hemen yaşam saatini şu ana yeniden kurabilirsin. İşte sana farkındalıklı bir hayat için 6 basit taktik:
- Kolay olanla başla: Pek çok insan farkındalık pratiklerine kriz zamanlarında başlıyor. Bu da ana odaklanmayı zorlaştırabiliyor. Farkındalık alıştırmalarına hayatından memnun olduğun zamanlarda başla. Örneğin sevdiğin bir yemeği yerken onun tadını ağzında hissetmek, kokusunu duymak ve şükredebilmek.
- Her gün yaptığın bir şeye dikkatini yönlendir: Kendine diş fırçalamak, yemek yemek, kitap okumak gibi bir aktivite seç. Ve bu aktiviteyi gerçekleştirirken kendini gözlemle. Örneğin dişini ne tür bir fırçayla fırçalıyorsun? Diş macununun tadı nasıl? Fırçayı dişlerinin üstünde gezdirirken nasıl hissediyorsun? Aktivitenin her anını gözlemle, dikkatinin dağıldığı zaman kendini ana getir ve tekrar diş fırçalama eylemine odaklan.
- Durumlara merakla yaklaş: Günlük hayatında karşılaştığın bir durumda ne yapacağını bilemiyorsan ya da hayal kırıklığı yaşıyorsan bunun yerine ne olduğunu merak etmeye çalış. Bir durum karşısında hem ilgili hem de kızgın olamazsın. Böylece yaşadığın her neyse onu dışarıdan gözlemleme fırsatı yakalarsın ve kendin için en doğru seçimi yapabilirsin.
- Bu dörtlüyü her zaman aklının bir kenarında tut: geçişler, çay saati, banyo, telefon. Bir aktiviteden diğerine geçerken, çay ya da kahve içerken, banyoyu kullanırken veya telefonuna bakarken birkaç nefes al ve o ana odaklan.
- Nefesine dikkat et, mümkün olduğunca nefes alışverişlerini gözlemle, böylece birkaç saniye de olsa sadece o anda kalabileceksin.
- Kendini fiziksel olarak toprakla: Eğer nefesine odaklanmak sana yeterli gelmiyorsa otur ve altındaki sandalyenin nasıl hissettirdiğini fark etmeye çalış. Ellerini masanın üzerine yerleştirip zeminin ne kadar sabit, sert, serin olduğunu fark etmeye kendini davet et. Avucunun içine bir taş al ve parmaklarını taşın üzerinde gezdir.
Not 2- Toplumda 1/10.000 den daha seyrek görülen hastalıklara Orphandisease (Yetim hastalıkları) deniyor. ALS (AmiyotrofikLateralSkleroz – Motor Nöron Hastalığı) ise toplumda 2-3/100.000 oranında görülüyor. ALS, “Yetim hastalıklar” grubunda kabul ediliyor.Türkiye’de henüz bir ALS MNH kliniği, bakım, eğitim merkeziyoktur. İçlerinde annemin de olduğu yetim hastalıklar grubuna dahil olan ALS hastaları çaresizce ölümlerini izlemektedir. Türkiye’de bu sene ALS merkezi kurulmasını istiyoruz.