Ağaç ve İnsan

Topraklar susamış yağmur bekliyor, yaz sıcaklığı kırkı geçmiş kavuruyordu ortalığı.

Köşe Yazısı
Ağaçlar susuzluğa direniyor olabildiğine yaşamaya, yaprak açmaya, dallarında tatlı mı tatlı meyveler vermeye çalışıyordu.Gölgesinde yorulmuş bedenleri dinlendiriyor kıvamına gelmiş meyvelerini rüzgarın bahanesiyle acıkmış ve bir hayli halsizleşmiş bedenleri bir kurtarıcı edasıyla aşağı atıyor yüzlerin solgunluğunu gideriyordu.
 
Ağaçlar seviyordu insanı. Kıyamıyordu acizliğine.Bütün maharetiyle ağızlara tat, havaya oksijen vermeye çalışıyordu.
 
Biliyordu.! İnsanlar yemeden aç duramazdı.
 
Havalar, her gün insanların tükettikleri ve üretim için kullandıkları makinaların aslında doğanın üretimine engel olduğu bir hengamda saçtığı zararlı maddeleri karıştırıp insanların nefes almasına mani olacak kadar kirleniyor ve bu görevi sadece ağaçlara verilmişti.Bütün damarlarında ki gücü temiz hava için kullanıyordu.
 
İnsan, acıkmış olmasına rağmen kendisine atılan meyveyi yerken ağaca teşekkür edeceğine ona etrafta bulduğu en büyük taşla bir daha meyve yemek için ağacın zayıf dallarına atıyordu.Aşağı ardınsıra düşen meyveler artık midesinin doyduğu ve bir tane daha yemek için bile yer kalmayan insan bu defa üzerinde ki elbiseyi bir çuval niyetiyle bağlayıp bu sefer içini doldurmak için elinin ulaştığı ağacın dallarını aşağı çekiyor o da yetmiyor tüm gücüyle çektiği dallar artık kırılıyor ve üzerinde ki meyvelerle beraber yere düşürmeye çalışıyordu.
    
Ağaç, gölgesinde yorulmuş açlıktan harap ve çaresiz olan insan attığı en güzel meyveden sonra artık kendini kurtaramıyor ve insanın vahşi hislerine karşı nasıl mücadele edeceğini düşünüyordu.Aç olduğunu anlayıp meyve veren ağaç neredeyse bütün damarlarını kaybetmek üzereydi.Ağaç, damarlarında ki acıyı hissetmiyor, diğer insanlar için çalışmaya ve meyve vermeye devam etmek için üzülüyor ağlıyordu.
    
İnsan, üzerinde çıkardığı ceketini çuval gibi doldurmuş artık meyveleri koyacak yer kalmamıştı.Ama karnının tok olmasına rağmen meyveleri zorla tıkınmaya devam ediyordu.Hem karnı doymuş, hemde  bir haftadan fazla ona yetecek kadar meyve depolamıştı.Artık meyve koyacak yeri kalmamıştı.Arkasına bakarken bile hala ağaçtaki diğer meyveleri alamadığı için üzülüyor bir çuval daha bulursa onları da almayı düşünüyordu.Hatta ağacı komple kesip bütün meyveleri bir kaç çuvala doldurup onları satıp para kazanacağını düşünüyordu.
    
Ağaç, çekip giden insan için o kadar seviniyordu ki yaşadığına şükrediyordu.Çünkü başka insanlar da gelecek ve ondan meyve alıp, gölgesinden faydalanacaktı.Bu ağaç için inanılmaz bir duyguydu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu